top of page

HALA KOPİLOT OLARAK YANINIZDA ORTODONTİ UZMANINIZ YOK MU?



Ortodonti denildiği zaman ilk akla gelen tel taktırmak olmaktadır. Bir bakıma doğru olan bu ilk düşünceyi biraz daha genişletelim. Ortodontiyle dişleri düzeltmenin yanı sıra çenelerin düzeltilmesi yüz ile uyumlu bir çene yapısı ve güzel bir gülümseme amaçlanır. Peki ortodontik tedavi ihtiyacını nasıl en aza indirgeyebiliriz? Probleme sebep olan etkenlerden korunarak ve önlem alarak. Nasıl önlem alacağımızı öğrenebilmemiz için öncelikle ortodontik problemlere hangi etkenler sebep oluyor, bunlar hakkında biraz bilgi sahibi olmamız gerekiyor.

Genel olarak ortodontik problemler genetik geçişli olabildiği gibi dış etkenler kaynaklı da olabilmektedir. Genetik kaynaklı problemleri önlemek zor ama dış etken dediğimiz doğum sonrası sebep olan faktörleri engellemek mümkündür. Bu dış etkenlerin bilinmesi ve dikkat edilmesi önemlidir. Peki bu dış etkenler nelerdir?


-Bebeklik döneminden başlayalım. Bebeklik döneminde emzik emme ve beslenme için biberon kullanımı önemli bir yer tutmaktadır. Bu kısımda sorun yok. Ancak biberon ve emzik kullanımı 2.5-3 yaşına kadar tavsiye edilmektedir (bazı araştırıcılara göre 4 yaşına kadar kullanımında sakınca görülmemekte). Burada beslenme öğünleri için kısa süreli biberon kullanımını kastetmiyoruz. Beslenme sonrası uzun saatler emzik kullanımı veya biberonla uyuma gibi alışkanlıklar ortodontik problemlere sebep olabilmektedir.

-Bebeklik dönemiyle devam edelim. Emme alışkanlığını kazanan bebeklerde beslenme harici zamanlarda parmak emme ile bu ihtiyacın giderilmesi, bir diğer alışkanlıklardandır. Yine bebeklik döneminde normal olan bu alışkanlık çocukluk çağına kadar devam ederse problemlere davetiye çıkarması kaçınılmaz olmaktadır. Parmak emme alışkanlığına özellikle vurgu yapmak istiyorum. Yaş ilerledikçe tedavisi güç bir kötü alışkanlıktır. Tedavisinde ortodonti uzmanının aile fertleriyle iş birliği ve psikolog desteği büyük önem taşımaktadır. Bu alışkanlıklar tırnak yeme, dudak ve dil emme, kalem ısırma gibi farklı versiyonlarıyla karşımıza çıkabilmektedir.

-Bebek 6 aylık olduğu dönemde ön süt dişleri sürmeye başlar. 2.5-3 yaşına kadar süt dişlerinin sürmesi devam edecektir. Süt dişleri rehber dişlerdir. Altlarından gelecek olan daimi dişlerin yol göstericisidir. Süt dişlenme döneminin hasarsız atlatılması ortodontik problem oluşma riskini azaltır. Bu hasarla kastettiğim şu: Süt dişi değil mi nasıl olsa düşecek! Dişi çürümüş ama ağrısı yok, ağrı yaptığı zaman diş hekimine gideriz! Doktor bey çekelim gitsin nasıl olsa yenisi gelecektir! Sıkça duyduğumuz tasvip etmediğimiz sözler. Oysaki rehberinizi erken kaybettiğiniz zaman yolunuzu kaybetme riskiniz yüksektir. Erken çekilen veya tedavi edilmeyen süt dişleri, altından gelecek daimi dişlerin sürme yönünü bozabilir. Yönünü şaşıran daimi diş çapraşık bir şekilde çıkacak veya gömülü kalacaktır.


-Çocukluk döneminde sık rastladığımız problemlerden biri solunum yolunda meydana gelen problemler. Bu konuda geniz eti büyük bir pay sahibi. Burundan nefes alıp verme işlemini sağlıklı yapamayan bireylerde solunum ağıza devredilir. Ağız solunumu ise ağız içerisindeki tüm dengeyi değiştirmektedir. Dilin konumu değişir, ağız açık uyunur, ağız içerisinde hava basıncındaki denge bozulur. Sonuç olarak çene yapısında ve dişlerde bozukluklar meydana gelir. Bu tür rahatsızlıkların tedavisinde ortodontist ile kulak burun boğazı uzmanı arasındaki iş birliği önem taşımaktadır.


-6 yaşından itibaren süt dişlerinin yerini daimi dişler almaya başlar. Bu değişim sistemi bir düzen içerisinde ilerler. Bu düzenin takibinin yapılması önemlidir. Özellikle çocuklardaki diş çektirme korkusu nedeniyle zamanı gelmiş süt dişlerinin çekilmemesi, alttan gelen daimi dişin yönünde değişikliğe veya gömülü kalmasına neden olabilmektedir.

- Süt dişlerindeki ve daimi dişlerdeki çürüklerin ilerlemeden tedavi edilmesi önemlidir. Çürük nedeniyle erken dönemde kaybedilen dişler komşu dişlerin o bölgeye kayması nedeniyle çapraşıklık oluşturan büyük etkenlerdendir. Özellikle muayeneye gelen hastalarımızla konuştuğumuz zaman dişlerinin bir tarafa doğru kaydığını, simetrik durmadığını söylemektedirler. Muayenesi sonrasında dişinin eksik olduğunu söylediğimizde ‘’evet, çürümüştü çektirdim’’ şeklinde cevap verirler. Oysaki bir dişin eksikliği tüm düzeni değiştirmiş, komşu dişlerin dişsiz bölgeye kaymasına neden olmuş ve dişler arasındaki dengeyi bozmuştur.


Sonuç olarak süt dişlerinin sürmesinden itibaren daimi dişler tamamen sürüp sıralanıncaya kadar düzenli diş hekimi, pedodonti ve ortodonti uzmanı kontrolü önem taşımaktadır. Ortodonti uzmanı tarafından yapılan düzenli kontrolleri 7 yaşından itibaren tavsiye etmekteyim. Bebeklikten yetişkinlik dönemine kadar muazzam bir büyüme düzeni içerisindeyiz. Çenelerin gelişimi, dişlerin sıralanımı ve ağız içerisindeki dengenin sağlanmasını sürüş pistinde bitiş noktasına ulaşmak gibi düşünelim. Bu pistte sürücü koltuğunda çocuklarınız ve siz aile bireyleri, kopilot koltuğunda ise yanınıza aldığınız ortodonti uzmanını varsayalım. Biz ortodontistlerin görevi sadece oluşan problemleri tedavi etmek değildir. Ortodontik problemler meydana gelmeden size bitiş noktasına ulaşıncaya kadar karşılaşabileceğiniz zorlukları önceden bildirmek ve sizleri yönlendirmektir. Bunu yapabilmemiz için kopilotunuzu zaman kaybetmeden seçmiş olmalısınız.


Güzel gülüşler dilerim.

Ortodontist Uğur Iltar

 
 
 

Comments


  • Beyaz Instagram Simge
  • Beyaz Facebook Simge
  • Beyaz YouTube Simgesi

Proudly created with dentprime.com

Çağlayan Mah. Barınaklar Bulvarı No: 78
Lara / Muratpaşa / Antalya

​​

Telefon: 0 242 323 26 07

bilgi@uguriltar.com

Orta Mah. Başöğretmen Cad. No:1/1
Serik/ Antalya

​​

Telefon: 0 242 722 04 94

bilgi@uguriltar.com

bottom of page